Küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle Kızıldeniz’den Akdeniz’e yayılan istilacı türler, Karadeniz’i bile tehdit eder hale geldi.
Bunlara ek olarak uluslararası denizcilikte yaşanan gelişmeler de farklı türlerin daha önce görülmedikleri denizlere taşınmasına neden oldu.
Tüm Akdeniz ülkelerinin yaşadığı sorunla Türkiye de mücadele veriyor ve istilacı türler yakından takip ediliyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar, küresel iklim değişikliği ve insan faaliyetlerinin hız kazanması nedeniyle, Akdeniz, Ege ve Karadeniz bölgeleri ile Marmara’da istilacı tür sayısının arttığını ortaya koydu.
İncelenen balık türlerinden yüzde 87’sinin Hint-Büyük Okyanus kökenli olması dikkat çekti. Akdeniz’de 89, Ege’de 55, Marmara’da 12 ve Karadeniz’de 3 olmak üzere toplam 159 istilacı türe rastlandı. Bu türlerin yalnızca yüzde 17’isi ekonomik değere sahipken, yüzde 22’si ise zehirli ve sokucu türler.
İstilacı türler konusu tüm dünyada yakından takip ediliyor ve uluslararası bir mücadele de veriliyor. ‘En Kötü 100 İstilacı Tür’ listesinde yer alan taraklı denizanası, deniz salyangozu, katil yosun ve su sümbülü, artık Türkiye'nin denizlerinde de görülüyor.
Karadeniz’de deniz salyangozu (Rapana venosa), istilacı bir tür olarak en önemli sorun olurken, Marmara Denizi’nde Kuzey Atlas Okyanusu Deniz Yıldızı (Asteria rubens) bir istilacı tür olarak ortaya çıktı. Ege ve Akdeniz’de ise en büyük sorun katil yosun (Caulerpa taxifolia) ile bazı balık türleri oldu.
Tarım ve Orman Bakanlığı, özellikle 4 tür konusunda denize girenleri uyarıyor. “İnsan sağlığı açsından yüksek risk oluşturan” deniz canlıları şöyle:
Balon balığı, aslan balığı, çizgili kedi balığı ve zehirli denizanası.
Bakanlık, 28 milyonu bulan nüfusun ekosistemine giren bu zararlı türler için 2020 yılından itibaren avlama desteği de vermeye başlamıştı.
Avlanan balon balığı başına bu yıl 25 TL, diğer türler için 10 TL destek ödemesi yapılıyor.
İstilacı türler için kontrol, izleme ve farkındalık çalışmaları sürdürülüyor. Tüketime uygun türlerin değerlendirilmesi, diğer türlerin sanayiye kazandırılması ve yayılım alanlarının izlenmesi için projeler yürütülüyor. Ayrıca ilkokuldan başlayarak öğrencilere ve balıkçılara yönelik etkinliklerle de farkındalık oluşturulmaya çalışılıyor.